16.7 C
İstanbul
Perşembe, Nisan 25, 2024

TEHLİKE ALTINDAKİ DİLLER

tadnet

Dil sürdürebilirliği el kitabı

GİRİŞ

Bu Dil Sürdürülebilirliği El Kitabı bir Tehlike Altındaki Diller için Yaşayan Diller Enstitüsü (Living Tongues Instute for Endangered Languages) ve Wikitongues iş birliği projesi olarak oluşturulmuştur. Yaşayan Diller Enstitüsü tehlike altındaki dilleri belgeleme alanında yoğunlaşmış organizasyonların öncülerinden bir tanesidir. Enstitü dilbilimsel alan çalışmaları yapmakta, bilimsel makaleler yayınlamakta, dil aktivistlerini desteklemek için dijital eğitim workshopları düzenlemekte ve konuşucular ile iş birliği yaparak Talking Dictionaries (Konuşan Sözlükler) gibi online dil öğrenme ve koruma araçları geliştirmektedir.

Wikitongues dil canlandırmasına erişimi artıran küresel bir gönüllü hareketidir. Organizasyon, dilleri gelecek nesiller için korumak adına konuşuculara kendi dillerini belgeleme ve tanıtma konusunda yardımcı olmaktadır. Wikitongues’a katkıda bulunanlar sözlü tarihlerini video kayıt altına alır, altyazı ekler, kendi komünitelerinde dil sürdürülebilirliği hakkında farkındalık oluşturur ve özel projeleri desteklemek konusunda yardımcı olurlar.

Gelecek nesil konuşucular için dilleri sürdürme ve canlandırma iki organizasyonun da ortak hedefidir. Bu ortak gayeler doğrultusunda, iki organizasyon insan kaynaklarını birleştirerek bu dil sürdürülebilirliği el kitabını ortaya çıkarmışlardır. Bu el kitabı dillerin tehlike skalasında nerede olduğunu tanımlamaya ve dillerin canlandırılmasında hangi stratejilerin ve yaklaşımların kullanılacağı konusunda yardımcı olan bir yol haritasıdır. Ayrıca, dünya genelindeki dil aktivistlerini teşvik edecek başarı öyküleri de içermektedir.

Dil Sürdürülebilirliği Nedir?

Genel anlamda, dil sürdürülebilirliği bir dilin fiziksel ortamda ve mümkünse sanal ortamda gelecek kuşaklar için yaşatılması anlamına gelir. Sürdürülebilirlik kavramı dile erişmek ve diğer konuşucularla kullanmak için uzun vadeli yollar olduğunu kastetmektedir. Bu, özel ve kamusal alanlarda dilin korunmasına ve geliştirilmesine yardımcı olacak araçları, öğrenme kaynaklarını ve medya içeriklerini oluşturmayı gerektirebilir.

Sürdürülebilirlik kavramı aynı zamanda dilin temel bir seviyede saygı görmesi ve onu konuşmakla ilişkilendirilebilecek bir gurur ve iyi halin ortaya çıkmasını sağlayacak adımlar atmak anlamına gelebilir. Her dilin kendi tarihine ve mevcut koşullarına bağlı olarak kendine özgü zorlukları ve engelleri bulunmaktadır. Çoğu durumda içerik üreticilerini ve kültürel pay sahiplerini baskın dilden uzaklaştırıp tehlike altındaki dilde kitap, film, müzik ve diğer ürünleri üretmeye cesaretlendirmek gerekebilir. Bazı durumlarda ise dilin kabul edilmesi ve saygı görmesi için iktidardakilerden resmi tanınma sağlamak gerekebilir.

Dil sürdürülebilirliği her konuşucu komünitesi için farklı gözükebilir ve hissedilebilir ama genelde çocukların, gençlerin, yetişkinlerin ve yaşlıların bir dili belli bir yetkinlikle konuşabilmesini ve düzenli aralıklarla konuşmak için fırsat bulmasını sağlama amacı anlamına gelir. Çocukların dili özümsemesi ve öğrenmesi gelecek yıllarda dilin devamlılığını garantiye almaya yardımcı olur.

İnsanların dili konuşabilecekleri çevrelere erişim sağlamak her yaştan konuşucuların dilleriyle bağlantı kurmaları ve dillerinin içine işlemiş olan kültürel mirası deneyimlemeleri için vazgeçilmezdir. Örneğin, Tehuelçenin (aonekko ‘a’ien) son konuşucusu olan Dora Manchado yaşamının son yıllarında dili ve kültürü hakkında bildiklerini kayıt altına alması için dilbilimsel antropolog Javier Domingo (Montreal Üniversitesi) ile çalıştı. Vefatından sonra, Domingo “Dora dilin sadece etkileşimden ibaret olmadığını aynı zamanda güven, ortaklık ve samimiyet olduğunu biliyordu. O bana dilin paylaşım ve dostluk olduğunu kanıtladı. Onla yaptığım kayıtlar sayesinde, komünitenin geri kalan üyeleri şimdi, eğer isterlerse, geçmişlerini olumlama ve kimliklerini yeniden inşa etme şansına sahipler.” demiştir.

Başlarken

Ekibinizi Bulun: Yeteneklerini ve İlgi Seviyelerini Tanımlayın

Bu el kitabı içindeki adımlar bireyler tarafından atılabilir; fakat, biz eğer işin içinde çekirdek bir ekip olursa dil sürdürülebilirliği hareketinin daha büyük bir ivme kazandığı sonucunu bulduk. Ekipler halinde çalışmak uzun ömürlülüğü artırır ve beyin fırtınasına, dolayısıyla daha fazla fikrin olmasına ve uzun vadede üretkenlik artışına, olanak sağlar. Bir ekip oluşturmak ayrıca enerjinizi korumanıza ve çeşitli networklerle iletişime geçerek daha büyük bir kitleye ulaşmanıza yardımcı olur.

Ekibinizi kurmak için öncelikle dil canlandırma planınıza katılabilecek, sizinle aynı fikirde insanları bulmanız gerekmektedir. Yaşları ve meslekleri farklı olan iki ila dört kişilik bir çekirdek ekip kurmak başlangıç için idealdir. Başlangıçta, söz konusu olan dilde yetkinlik çok önemli değildir; siz dile heyecan duyan ve projenizin bir parçası olmak isteyen insanlar arıyorsunuz. Fakat, ilerleyen aşamalarda (eğer varsa) dili akıcı bir şekilde konuşan bir insanla uzun vadede dil öğrenim hedeflerine erişmek için iletişime geçmeniz iyi olacaktır. Bu el kitabının verdiği tavsiyeler hem birbiriyle yakın mesafede bulunan hem de birbirine uzak mesafede bulunup kendileriyle aynı fikirde olan insanlarla online olarak iletişim kurmak isteyen aktivistler için de uygulanabilirdir.

Potansiyel işbirlikçilerini nasıl bulabilirsiniz?

  • Facebook, WhatsApp ve WeChat gruplarında diğer konuşucuları aratın.
  • Twitter ve Instagram’da hashtagleri aratın.
  • Konu edindiğiniz dili yerel okullarda öğreten öğretmenlerle iletişime geçin.
  • Alakalı kültürel organizasyonları bulun.
  • Yerel üniversitelerle işbirliği yapacak öğrenciler için iletişime geçin. Çekirdek ekibinizin içinde geniş bir yaş aralığına sahip olmak gençleri yetiştirmeyi sağlayarak projenin uzun vadeli olmasına katkıda bulunacaktır. Bazı yerlerde yerel üniversite ile komünite aktivizmi arasında bir kopukluk olabileceğini aklınızda bulundurun.
  • Sizin diliniz üzerinde canlandırma çalışması yapan biri olup olmadığını öğrenmek için Yaşayan Diller Enstitüsü ve Wikitongue ile iletişime geçin.

Başlangıç ekibinizi kurduğunuzda yapmanız gerekenler:

  • Ekibiniz için en iyi iletişim yolunu belirleyin; hepiniz Facebook’a kolayca erişim sağlayabiliyor musunuz, Slack’i mi tercih edersiniz, WhatsApp en kolay erişilebilen uygulama mı olur?
  • Fikirlerinizi paylaşmak ve süreç hakkında birbirinizi bilgilendirmek için haftalık veya aylık toplantılar planlayın. Takviminizde toplantıların olması ivmenin devamlılığını sağlayacaktır.
  • Organizasyonel görevleri ekip üyeleri arasında bölüştürün (Örnek için 2. adıma bakın).
  • Dilinizde hangi kaynak materyallerin mevcut olduğunu tespit edin (3. adıma bakın).
  • Kısa vadede ve uzun vadede hangi hedefleri gerçekleştirmek istediğinize karar verin (4. adıma bakın).

Zorlukları ve Çözümleri Tanımlama

Her dilin kendi konuşucu komünitesi için derin bir kültürel değeri vardır. Dil, etnik kimliğin bir simgesi ve komünite tarihinin deposudur. Her dil, insani deneyimlerin kendi kültürel ve çevresel bağlamda yorumlanmasının ve karşıya iletilmesinin eşsiz bir yoludur. Diliniz önemlidir ve gelecek kuşaklara aktarmaya değer bir şeydir.

Dilin tehlike altında olması sömürgeleşmenin uzun vadeli etkilerinden, sistematik baskıdan ve baskın grupların kültürel asimilasyon politikalarından kaynaklanan atalara ilişkin kimliğin kaybıyla alakalıdır. Bir dil, konuşucuların gündelik hayatlarında o dili konuşmayı bırakması ve diğer baskın dillere (İngilizce, İspanyolca, Rusça, Mandarin, Arapça ve pek çok diğerleri) “geçmesi” halinde tehlike altına girer. Dil değiştirme (Language shift) tarihe, coğrafyaya ve sosyoekonomik standartlara göre farklı sonuçları olan karmaşık bir süreçtir, bu yüzden her komünite bir dili canlandırma konusunda farklı zorluklarla karşılaşır.

Karşılaşabileceğiniz bazı genel engeller burada potansiyel çözümleriyle ve örnekleriyle listelenmiştir. Bu liste kapsayıcı değildir; komünitenizi etkileyen başka engeller ve çözümler olabilir.

Konuşucu Demografiği

Sorun. Dilinizin çok az konuşucusu kalmış ve bunların çoğu yaşlı ve kayıt yaparken ve dili aktarırken yardıma ihtiyaç duyuyor olabilir.

Potansiyel çözüm. Yaşlılarla ve diğer konuşucularla röportaj gerçekleştirebilir, onları kaydedebilir ve sonrasına bunu online olarak networkünüz ile paylaşabilirsiniz. Bu bile tek başına gelecek nesillerin dili canlandırma çalışmasına devam etmesi için içerik sağlayacağı gibi başkalarını size katılmaları için teşvik de edebilir. Kendi video kanalınızı komüniteniz için en uygun platformda oluşturabilirsiniz.

Örnek. Wikitongues Youtube kanalı harika bir ilham kaynağıdır.

İçselleştirilmiş Utanç

Sorun. İnsanlar dili konuşmamak için diretiyor veya dili konuşmayı reddediyorlar çünkü bundan utanıyorlar. Baskı ve dili yok etmek için oluşturulan devlet politikaları nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmış olabilirler.

Potansiyel çözüm. Aynı fikirde olduğunuz insanlarla dilin konuşulabileceği ve dil konuşucularının gururlarının tazeleneceği güvenli alanları belirlemek için özel sohbetler gerçekleştirin.

Örnek. Leeuwarden, Hollanda’da bulunan Batı Frizye Dili aktivistleri komünite dili için flash moblar[1], yerel ünlüler ile sosyal medya kampanyaları düzenlemiş ve dil kullanımında bir topluluk gururu oluşturması için dükkanları Batı Frizye Dilini konuşanlara indirim uygulanması konusunda cesaretlendirmişlerdir.

Uzaklık

Sorun. Herhangi yetkin bir konuşucuya ulaşılabilir bir mesafede bulunmuyorsunuz.

Potansiyel çözüm. Daha önce 1. adımda önerildiği gibi, sizinle benzer durumda olan öğrenenler ile iletişime geçmek ve hangi yeniden canlandırma girişimine katkıda bulunabileceğinizi öğrenmek için internetin gücünü kullanın.

Örnek. Coğrafi olarak birbirinden uzakta bulunan Siyahi Amerikan İşaret Dili’nin (Black American Sign Language – BASL) konuşucuları dilleri hakkında konuşmak, birbirleriyle sohbet etmek ve yeni işaretler üretmek için özel bir Facebook grubu kullanmaktadırlar.

Fon Bulma

Sorun. Diliniz için çok az kamu desteği var ve belgelemeyi, arşivlemeyi ve dil izlencelemeyi sürdürmenize yardımcı olabilecek diğer fonları bulmakta zorluk çekiyorsunuz. Kendi diliniz için bulunduğunuz bölgede hangi fonların olduğunu henüz bilmiyor olabilirsiniz.

Potansiyel çözüm. Size finansal olarak yardımcı olabilecek fon acenteleri ve kuruluşları için bu dokümanın son adımına bakın. Not: Bazı fon başvuruları için bir bilim insanı, kâr amacı gütmeyen kuruluş, resmi olarak tanınmış topluluk veya herhangi geçerli bir oluşum ile iş birliği yapmanız gerekebilir. Farklı fonlar için yayınlanan kılavuzları dikkatlice okuyup hangisinin size uygun olduğunu bulmanızı tavsiye ediyoruz.

Yazım

Sorun. Bazı dillerin henüz standart bir yazım sistemi olmayabilir. Bilgisayarlarda ve mobil cihazlarda kullanımı henüz kolay olmayan karakterler yüzünden bazı teknik problemler olabilir (Bu konu üzerinde daha detaylı bir tartışma için 4. adımın “Dijital Teknoloji” bölümüne bakın). Bazı diller içinse birden fazla aday yazım sistemi mevcut olabilir.

Potansiyel çözüm. Yazım sistemini standartlaştırma probleminin çözüm yolu komünitenin kendisinden gelmelidir ve sabır ile uzlaşma gerektirebilir. Ayrıca çeşitli yazım sistemleri bir arada bulunabilir ve bu yazım sistemlerinin hepsi dil kaynaklarına insanların tercihlerine saygı göstermek adına dahil ediliyor olabilir.

Örnek. Hindistan’daki Sora dilinde beş tane farklı yazım sistemi bulunmaktadır. Hepsi farklı politik ve dini gruplarca kullanılır.

Diyalektik Farklılıklar

Sorun. Bazı dillerin birçok diyalekti bulunabilir. Yapılacak en iyi şey yeniden canlandırma projenizin başından itibaren diyalektleri incelemektir. Hangi diyalekte odaklanmak istiyorsunuz? Bir proje iki veya daha fazla diyalekti kapsayabilir ya da her diyalekt kendine özel kaynak gelişimine ihtiyaç duyabilir.

Örnek. Katalonca’nın Katalan ve Valensiya olmak üzere iki standart varyantı vardır ve ikisinin de kendi kelimeleri ve dilbilgisel yapısı vardır.

Örnek. Peru Amazonlarında konuşulan Yanesha dilinin nehrin üstü (upriver) ve nehir aşağısı (downriver) olmak üzere iki diyalekti vardır. Yanesha dilinin konuşucuları iki diyalektin sözlük gibi eğitim materyallerini ortak kullanacak kadar benzer olduğuna karar vermişlerdir. Materyallerde diyalektik farklar belirtilmiştir. Bu örnekten farklı olarak, Paraguay’da konuşulan ɨshir dilinin awoso ve ebɨtoso olmak üzere iki diyalekti vardır. Bunlar o kadar farklılık gösterirler ki komünite dokümantasyon kaynaklarını ayrı tutma kararı almıştır.

İki Dilli Eğitim

Sorun. Dilinize yönelik herhangi bir özel eğitim programı, alfabe kaynağı, hikaye kitabı, sözlük, gramer kitabı ve diğer önemli materyalleri bulmak zor.

Potansiyel çözüm. Öğrenme materyalleri oluşturmak için yerel sanatçılar ve eğitmenler ile çalışın. Nabu gibi organizasyonlar dünyanın her tarafındaki diller için kitap tasarlayarak çocukların okuryazarlığını arttırmak için yardımda bulunmaktadır.

Örnek. Resmi dilleri Fransızca, Lingala, Kikongo, Svahili ve Tshiluba olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde Kihunde dili aktivisti Hangi Bulebe komünitesini yasal tanırırlığı olmamasına rağmen Kihunde dilinin ilkokullarda öğretilmesi için cesaretlendirdi.

Tanınma

Sorun. Yerel veya devlet otoritelerince dilinizin yasal tanınırlığı olmayabilir.

Potansiyel çözüm. Bu gerçekten zordur çünkü bu sorunun çözümü beraberinde kapsamlı bir yasal ve lojistik çalışma getirir, ki bu da oldukça pahalı ve zaman tüketen bir şeydir. Size dilinizin tanınırlık kazanması için gereken dilekçelerin ana hatlarını belirleyebilecek yerel bir hukukçu ile iletişime geçin. Bu yasal işlerin bazılarını karşılıksız yapmak da mümkün olabilir. Sonuçta sormakta bir sakınca yok.

Bulunduğunuz bağlama göre üstte listelenmiş faktörlerin bazıları ya da hepsi dilinizin yok olmasında etkin bir rol oynuyor olabilir. Tek bir kişinin bütün bu süregelen problemlerin çoğunu kendi başına çözmesi çok zor olacaktır. İşte bu noktada ekibiniz devreye giriyor. Beraber çalışarak hangi konularda güçlü olduğunuzu ve her bir kişinin hangi açıdan işi ele alması gerektiğini tanımlayabilirsiniz. Bu şekilde uzun vadeli komünite çalışmasını teşvik edebilecek dirence ve güce sahip olacaksınız. Dilin hayatta kalması, bu yüzden dilin ilk başta terk edilmesine yol açan sıkıntılarla yüzleşmek ve o sıkıntıları çözmek anlamına gelir. Dilin kullanımını ve aktarımını koruyabilmek için bu sıkıntılarla makul bir şekilde yüzleşmek gereklidir.

Bu konular hakkında çekirdek ekibinizle veya komünite ile konuşmak, bir atılım yapmak ve küçük bir fark yaratmak için ilk adım olabilir. Diliniz sokaklarda ya da online ortamda duyulabilir veya görülebilir mi? Unutmayın ki dili halkın gözü önüne getiren ilk kişiler siz olabilirsiniz ve bu alanda sizin ve ekibinizin oluşturabileceği temel için gelecek nesil konuşucular size minnettar olacaktır.

Dilin “Sağlığını” Anlamak

Eğer komüniteniz için bir dili yeniden canlandırma projesine öncülük ediyorsanız, stratejinizi oluşturmanın erken aşamalarında dilin sağlığı konusuna kafa yormak değerlidir. Çok az konuşucusu ve dokümantasyonu olan diller için, gelecek nesil konuşucular dili canlandırabilsinler diye ses ve görüntü kayıtları oluşturmaya ve bu kayıtları korumaya öncelik vermenin önemli olduğunu aklınızda bulundurun. Tutelo-Saponi, Kernevekçe, Tunica-Biloxi ve Wendat gibi örneklerde konuşucular (neredeyse) ölmek üzere olan dillerini tekrar canlandırmak için eski kayıtlara bel bağlamışlardır.

Dillerin genel tehlike / sağlık seviyeleri aşağıdaki gibidir:
Sağlıklı > Tehdit Altında > Tehlikede > Yüksek Tehlikede > Ölmek üzere > Faal olmayan > Ölü

Aşağıdaki tabloda dil sağlığının ve dilin tehlikede olmasının çeşitli evreleri kısaca açıklanmıştır. Unutmayın ki bu kategoriler ele aldığımız dile zaman içerisinde ne olduğu konusunda bize sadece yardımcı olan yapılardır. Dillerin bulunduğu kategoriler bir nesilden diğer nesile kolaylıkla değişebilir. Yerinde komünite desteği ve doğru temeller ile tehlikenin akış yönünü değiştirmenin mümkün olacağına inanıyoruz. Akışı değiştirmek için ihtiyacı olan fonlamaya ve kaynağa ulaşmaları konusunda komüniteye yardım etmeye kendimizi adamış durumdayız.

Sağlıklı / Büyüyen                                        Tüm nesillerden konuşucuların sayısının sabit                                                                     veya büyükmekte olmasıdır. Bu dilin en genç                                                                     üyeler tarafından konuşulduğu anlamına gelir.

Tehdit altında                                                           Konuşucu komünitesinin yarı sabit ve küçük                                                                      olmasıdır. Bu kategori ayrıca “demografik                                                                          olarak tehdit altında” olarak da bilinir, çünkü                                                                                 nüfus azdır. Hala öğrenen gençler bulunur.                                                                       Bir dilin büyük bir konuşucu komünitesine                                                                         sahip olmasına rağmen sosyo-politik olarak                                                                        tehdit altında bulunabileceğini unutmamak                                                                          gerekir.

Tehlike Altında                                            Hiçbir çocuk dili konuşmamaktadır. Bu                                                                               konuşmaya başladıkları andan itibaren başka                                                                      bir dili öğrendikleri anlamına gelir.

Yüksek Tehlike Altında                              En genç konuşucusu 40 yaşın üstündedir.

Ölmek Üzere                                                En genç konuşucusu 60 yaşın üstündedir.

Faal Olmayan / Uyanışta                            Dili akıcı konuşan kimse kalmamış fakat bazı                                                                     sosyal kullanımları mevcut ya da dilin                                                                                 kullanımıyla özdeşleşmiş bir miras kimliği                                                                         bulunmaktadır. Bazı komüniteler dili geri                                                                           getirme çalışmaları olduğunda “uyanışta”                                                                             terimini kullanmayı tercih etmektedir.

Ölü                                                                 Artık hiçbir konuşucusu olmayan, geriye hiçbir                                                                   şey kalmamış ve insanların konuşurken miras                                                                     kimliğini hissetmediği dillere denir. Örneğin:                                                                     Sümerce ölü bir dildir.

 

Dilinizi Belgeleme

 

Materyal Toplama: Halihazırda Neler Mevcut?

Bir sonraki adım dilinizde halihazırda var olan materyalleri belirlemektir. Ardından bu materyalleri indirebilir, hepsini bir dosyada işaretleyebilir ya da bütün ekip üyelerinin materyallere erişimini sağlamak adına bulutta (örneğin Dropbox veya Google Drive) bir dosya oluşturabilirsiniz. Bu süreç size nelerin yapıldığını ve nelerin yapılmayı beklediğini gösterecektir. “Materyal toplama” adımında desteğe ihtiyaç duymanız durumunda, bölgenizdeki eğitmenlerden işbirliği yapabileceğiniz bireylere dair bilgi almak yardımcı olacaktır.

 

Dil Belgeleme Türleri

Dilinize dair halihazırda nelerin mevcut olduğunu saptamak önemlidir, böylece mevcut materyali yaygınlaştırmaya ve üzerine inşaa etmeye devam edebilirsiniz.

Kaynak arayışı başka konuşucular ve aktivistlerle el ele vermek için fırsatlar yaratmaya ek olarak gelecekte oluşturmak isteyebileceğiniz yeni materyaller için de ilham kaynağı olabilir. Aşağıda dilinizi sürdürmek için başvurabileceğiniz materyallerin ve araçların kısa bir listesi bulunmaktadır. Nelerin mevcut olduğunu araştırırken, nelerin kaynaklarının eksik olduğuna da dikkat ederek, bu listeyi detaylıca inceleyiniz.

  • Basılı sözlük
  • Online Talking Dictionary (Konuşan Sözlük)
  • Müfredat hazırlanırken kullanılan eğitsel dilbilgisi
  • Kelimeler, kalıplar, doğal sohbetler ve röportajlar içeren ses kayıtları
  • Dilin yetkin konuşucularıyla yapılan sözlü tarih, günlük aktiviteler, röportajlar içeren video kayıtları
  • Sözleriyle birlikte müzikal kayıtlar
  • K-12 için geliştirilmiş eğitsel materyaller
  • Hikayeler (mümkünse kaydedilmesi ve yazıya dökülmesi faydalı olacaktır)
  • Bir ISO kodu (sayısallaştırma ve tarayıcı tanınırlığı için)
  • Glottocode (akademik/arşivsel tanınırlık için)
  • UNICODE tanınırlığı (sayısallaştırma için)
  • Eğer diliniz betik (script) kullanıyorsa dilinizin betiği için font
  • Diliniz için geliştirilmiş bir klavyeye erişim
  • Kelime önerisi ve yazım denetimcisi gibi İleri Dijital Araçlar
  • Kapsamlı bir dilbilgisi kitabı (isteğe bağlı)

Nereye Bakmalı

Aşağıda ücretsiz dil kaynaklarını indirme yolculuğunuza başlayabilmeniz için başvurabileceğiniz ücretsiz web sitelerinin kısa bir listesi bulunmaktadır.

 

Sözlü Tarihi Kayıt Altına Almak

Bir lexicon[2] yaratmanın yanı sıra, bir sözlü tarihi kaydetmek de “erken safha” dil belgeleme sürecinin yapı taşlarından biridir çünkü dilin konuşulurken ortaya serilen en saf haline dair ham bir örnek sağlar. Bir dilin özelliklerini araştırmayı planlayanlar ve öğrenmeyi düşünenler iyi belgelenmiş bir sözlü tarihin muazzam değerli olabileceğini keşfedeceklerdir. Belki de sözlü tarihlerin bize sunabileceklerinden en kıymetlisi, bir konuşucunun veya bir dilsel topluluğunun hayatına açılan bir penceredir.

Teknik ve Estetik Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bir profesyonel kamera ve ses kayıt cihazı veya sadece bir akıllı telefon kullanıyorsanız dahi aşağıdaki maddeleri göz önünde bulundurun.

  • Ses kaydının duru olması esastır. Röportajı asgari düzeyde arka plan sesi ve parazit ile kaydetmeniz önemlidir. Kalabalık hollerden ve caddelerden veya arka plan müziklerinden kaçının.
  • Manzara ölçülerine sadık kalın. Akıllı telefonlarla kayıt alırken portre oranlarına başvurmak yaygın olsa da manzara ölçülerini baz alarak, yani telefonunuzu dik değil yatay tutarak, çekim yapmak tercih edilmelidir. Bu, videonuzu çevrimiçi medya oynatıcıları için daha uygun kılar. Video, konuşucu/konuşucuların üst bedenini çerçeveleyecek biçimde konumlandırılmalıdır.
  • Akıllı telefonlar ses kayıtları için çok iyidir. Eğer profesyonel düzeyde bir kameraya erişiminiz varsa fakat aynı seviyede bir ses kayıt ekipmanına sahip değilseniz telefonunuz dış sesleri kaydetmek için kullanılabilir. IOS cihazları için iTalk uygulamasını, Android için Audio Recorder uygulamasını öneriyoruz.

Bir Sözlü Tarihte Neler Konuşulmalı
Videoların olabildiğince doğal olması için çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz: genellikle insanlar kamera karşısında gerilebilir veya konuşmaya başlamak konusunda rahat hissetmeyebilirler, bu çoğunlukla ilk birkaç dakika içinde kaybolur. İnsanları daha rahat hissettirebilmek adına (eğer yapabiliyorsanız) görüşülen kişiyle başlamadan ilgileri, dilleri, kültürleriyle ilgili muhabbet etmek iyi olacaktır.
Anlatının onları ve onların hayatlarını yansıtmasını hedeflediğimiz için röportajlar için sorular sağlamıyoruz. Eğer diyecek bir şey bulmak konusunda zorlanıyorlarsa veya kayıt esnasında tıkanıyorlarsa, onları cesaretlendirebilir ve konuşma konuları önerebilirsiniz; örneğin, bir dil konuşucusu dili ve diliyle olan ilişkisi, dilinin geleceğine dair umutları, topluluğunun mutfağından sevdiği yemekler ya da herhangi bir ilgi alanı hakkında konuşabilir!

Sözlü Tarihleri Transcribe Etme  ve Çevirme

Transcription versus Çevirme

Transkript anadilde veya konuşulan dillerde yapılan röportajın yazılı metnini ifade ederken, çeviri kelimenin tam anlamıyla video transkriptinin çevirisidir. Eğer imkanınız dahilindeyse, hem transkripti hem de uluslararası bir dile çevirisini temin edin. Bunu videoyu kaydettikten sonra yüz yüze ya da e-posta veya telefon aracılığıyla takibini yapıp gerçekleştirebilirsiniz.

Format

Transkript ve çevirileri yüklemenin ideal formatı .SRT dosyalarıdır çünkü çoğu medya oynatıcılarıyla altyazı oluşturmak için otomatik olarak uyum sağlarlar. Neyse ki, SRT dosyaları kolaylıkla yapılabilmektedirler. Bir SRT dosyası yaratabilmek için tercihiniz dahilinde bir metin editörünü açın ve transkriptinizi veya çevirinizi altyazı olarak kullanıldıklarında gözükecekleri yerlerden bölün.

Örneğin, “Merhaba, benim adım Joana. Tarragona’danım ve Katalan benim anadilim.’

şuna dönüşecektir:

1

00:00:01,00 –> 00:00:03,00

Merhaba, benim adım Joana.

2

00:00:03,03 –> 00:00:11,00

Tarragona’danım

Ve Katalan benim anadilim.

 

Yukarıdaki format aşağıdaki iki kuralı izlemektedir:

  • Her altyazı şunlara göre formata uygun hale getirilmektedir: 1) Sayısal dizi sayacı; 2) Başlama ve bitme zaman imleri (Saat:Dakika:Saniye:Salise), bunları birleştirmek için kullanılan –>; ve 3) Altyazının ham metni .
  • Altyazılar satır başına 40 karakterden daha azına sahip olmalıdır. https://wordcounter.net gibi websiteleri satırları denetlemek için kullanabilirsiniz.
    .SRT dosyasını yaratmayı bitirdiğinizde, .srt dosya uzantısıyla kaydedin.

Latin Alfabesinde Bulunmayan Karakterler
.SRT dosyaları unicode tarafından desteklenen bütün karakter setlerini desteklemektedir, yani transkriptiniz veya çeviriniz  Kiril Alfabesini, Arap Alfabesini veya herhangi bir yazı sistemini barındırıyorsa .srt formatıyla uyum sağlayacaktır.

Bir Lexicon Oluşturma

Dünyanın her köşesindeki yeterli seviyede belgelenememiş pek çok dil için neredeyse hiç dokümantasyon mevcut değildir. Bazı dillerin sadece birkaç kısa sözcük listesi veya söz öbeği setleri yazıya dökülmüştür. Eğer üzerinde çalışmayı seçtiğiniz dil için durum buysa, bir lexicon (bir dilin söz dağarcığı) oluşturmaya acilen ihtiyaç var demektir. Siz, veya çekirdek ekibinizden biri sözcükleri ve söz öbeklerini ortaya çıkararak bu süreci başlatabilir, böylelikle ileride bir sözlük veya benzeri öğrenme materyalleri oluşturmak için kullanılabilecek sistematik bir yazılı söz dağarcığı ve söz öbeği seti yaratmış olursunuz.

Nasıl başlamalı? Living Tongues’ Master Elicitation List bir başlangıç olabilir; içinde sözcükleri ve söz öbekleri kaydederken kullanabileceğiniz binlerce prompt barındırmaktadır. Bu listeyi kullandıkça  ekleme yapmaktan ve e-posta aracılığıyla nasıl bir yol izlemeniz gerektiğiyle ilgili sorular sormaktan çekinmeyin.

Dilinizin Tanıtımını Yapmak

Dilinize İlişkin Hedeflerinizi Belirleyin

Komüniteye Dair Hedefler

Dil canlandırma projenize dair aşağıda bulunan sorular üzerine düşünün. Bunu çekirdek ekibinizle veya bireysel olarak yapabilirsiniz:

  • Ne tarz etkinlikler dilinizin kullanılması için iyi uzamlar olabilir?
  • Komüniteniz yeni konuşucular üretmek istiyor mu? Kaç tane?
  • Dilinizin diğer konuşucularınının yerini tespit etmek için interneti kullanabilir misiniz? Bulunduğunuz yere bağlı olarak bir radyo istasyonundan çağrı yapmak daha iyi bir seçenek olabilir mi?
  • Siz ve ekibiniz yüz yüze veya sosyal medya üzerinden kaynaşma etkinlikleri düzenleyebiliyor musunuz? Örnek: Kernevek aktivistler yerel publar ve restoranlarda yüz yüze etkinlikler organize etmek için Facebook grupları kullanmıştır.

Kültürel ve Dilsel Medya
Medya dilinizin tanıtımını yapmak, dilinizi öğretmek ve paylaşmak için harika bir araçtır. Eğer diliniz medyaya sahip değilse ne tür kanalların ve platformların kömünitenize uygun olduğunu düşünün. İnsanlar neyi beğeniyor ve nelere erişimleri var?

  • Medya örnekleri arasında şunlar vardır:
    • Kaydedilmiş müzik. Perulu rapçi Liberato Kani İspanyolca yerine ata dili olan Quechua dilinde müzik üretmektedir.
    • Radyo programları ve podcastler. Nepal’de bulunan Indigenous Media Foundation Nepal’e ait 20’nin üstünde yerli dilde yayın yapmaktadır. Nick Wapachee komünitesi için sadece Krice kullanılan bir podcast başlatmıştır.
    • Online dil-öğrenme platformları. Pek çok yerli, küçük, yetersiz imkanlara sahip ve/veya tehlike altındaki diller hala kayde değer online tanınırlığa ya da online dersler, flashcardlar veya oyunlar yaratmak için yeterli online dil içeriğine sahip değil. Bununla birlikte, Maori, İskoç Galcesi, Hawaii dili, Quechua, Navajo ve Lakota dilleri gibi ortalama büyüklükte yerli bir kaç ünlü dil eğitsel platformlarda yer edinmeye başlamışlardır. Bunun sebebi muhtemelen, platformlara bu dillerde içerik üretmeye emek harcamak için ilham aşılayan hazır ve istekli bir kitlenin var olmasıydı. Yerli dilleri öğretmek ve öğrenmek için faydalanabilecek  halihazırda pek çok fırsat mevcuttur. Daha detaylı bilgiye Tehlike Altındaki Diller için Yaşayan Diller Enstitüsü tarafından sağlanan A Guide To Learning Indigenous and Under-Resourced Minority Languages’den ulaşabilirsiniz.
    • Televizyon, animasyon ve filmler. Haida dili hareketenin üyeleri tamamen kendi dillerinde bir uzun metraj filmi çekmiştir: SG̲aawaay Ḵ’uuna, ya da “Bıçağın Ucu”. Ayrıca, antropologları, animatörleri, sanatçıları ve çeşitli diller konuşan yerli insanları bir araya getiren ortak araştırma projesi olan Amazonimations serisine de bir göz atın.
    • Online videolar. Aiora Probatxoa, Basque dilinde Vikipedi’yi düzenlemenin yanında, Basque dilinin genç konuşucularını dilleriyle daha iç içe kılmak adına Basque dilinde bir Youtube kanalı yürütmektedir. Sözlü tarihinizi kayıt altına almak üzerine bölümümüzü inceleyiniz.
    • Salt-metin akışları. Telegram ve Twitter akışları günlük bir bazda dilinizde yayın yapmak için kolaylık sağlar. Örneğin, L’Office du Jèrriais Jèrriais dilini online düzlemde tanıtmak için “meme”ler, dile dair ilginç bilgiler ve benzeri merak uyandıran içerikler paylaşarak Twitter’ı kullanmaktadır. Yaklaşık 1500 takipçi ile Jerrais konuşucularının neredeyse üçte biri online’dır.
    • 2001’de, Katalan aktivistleri ilk defa Vikipedi’de İngilizce dışında bir dilde yazdılar. 2020’de de, Nyoongar dili aktivisti Ingrid Cumming komünitenin genç kesimi kendi dilinde okuyabilsin ve öğrenebilsin diye Vikipedi’yi çevirmektedir.
    • Interaktif websiteleri. Bu website Marra dilinin söz dağarcığını öğretmektedir. .
    • Video oyunları. Mushroom 11 Algonquin, Inuktitut ve Anishinaabemowin dillerinde oyun oynama imkanı sunmaktadır. Singuistics, Gwich’in edisyonu bulunan bir şarkı söyleme oyunudur. Aboriginal Territories in Cyberspace amacı web sayfaları, online çevreler, video oyunları ve sanal alemden oluşan siber alemde yerli halkların varlığını sağlama almak olan Kanada bazlı bir Aborjin halkı odaklı araştırma-geliştirme ağıdır.
    • Kitaplar ve şiir. WriteOurWorld çocukları kendi dillerinde elektronik kitaplar yazmaya teşvik etmektedir. Nabu ana dil hikaye kitapları aracılığıyla kültürel köprüler inşaa etmektedir.
    • Çizgi romanlar. Far Lombard İtalyanca yerine kendi dillerinde çizgi roman çevirmekte ve yayınlamaktadır. Kiyindou Yamakasi Yoruba mitolojisini konu alan Nijerya karma dilinde bir çizgi roman yaratmıştır.
    • Performans sanatı ve dans. Hakasya’daki (Rusya) Hakasça tiyatro gösterileri yerel halkın dilleriyle ilişkilenebileceği devlet destekli sayılı olanaklardandır. Çok iyi başka bir örnek, gurur, güç ve birlik duygularının sergilendiği bir tür eski Māori savaş dansı olan Haka dansıdır. Geleneksel bir dansı öğrenmek için başka iyi bir online örnek: Pow Wow Sweat.
    • Geleneksel Sporlar. Pek çok yerel spor halkın gözünde tekrar yükselişe geçmektedir. Spora veya geleneksel bir oyuna ilişkin terminoloji öğrenmek dillere erişmek için harika bir yol olabilir. Buna bir örnek World Indigenous Games’dir.

 

Dijital Teknoloji

Not: Bu bölüm dijital teknolojileri dilinizi desteklemek için kullanırken atılması gereken adımlar üzerinedir. Eğer genel erişim için medya üretmeyi düşünüyorsanız, yukarıdaki kültürel ve dilsel medya bölümüne bakınız.

Dilinizi online olarak veya cihazlarınızdan kolaylıkla kullanılabiliyor musunuz? Aşağıda dilinizin dijital özerkliğini geliştirmek için hangi adımları atacağınızı belirlemenize yardımcı olacak temel birkaç soru bulunmaktadır.

Dilinizin bir ISO 639-3 kodu var mı?

BM’ye bağlı Uluslararası Standartlar Organizasyonu yedi binin üzerinde dil için üç harfli kodlar sağlamaktadır. Web ve software geliştiricileri bu kodları bilgisayarlara ve başka cihazlara farklı dilleri ayırt etmeyi öğretmek için kullanmaktadır.  Dilinizin ISO 639-3 kod setini araştırın. Eğer diliniz  bir ISO 639-3 koduna sahip değilse, buradan tanınırlığı için başvurun.

Bu neden önemli? Eğer dijital olarak aktif bir topluluğun parçasıysanız, dilinizi cihazlarınızda kullanabilme imkânına sahip olmanız önemlidir. Bir ISO kodu olmadan işletim sistemlerini ve yazılım arayüzlerini çevirmek, hatta Google çeviri gibi araçlardan destek almak bile, imkansız olacaktır. ISO kodu bu desteği edinebilmeniz için uygun koşulları sağlar.

Diliniz için geliştirilmiş Unicode destekli bir font mevcut mu?

Dilinizin yazı dizgesi bilgisayarınızda ön kuruluma sahip değilse bile diliniz için fontların olması mümkündür. 500’ü aşkın yazı dizgesini destekleyen çok dilli bir font olan  Google Noto’da dilinizi aratarak başlayın. Eğer Unicode fontları mevcut değilse font tasarımcıları ve teknik sektördeki insanlarla birlikte çalışarak script(ler) aracılığıyla texti destekleyecek font(lar) üretebilirsiniz.   Masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar indirilebilir fontların kurulumuna izin verir. Pek çok mobil aygıtın font kurulumunu veya yüklemesini desteklemediğini aklınızda bulundurunuz.

Bu neden önemli? Karakterlerin ekranda imge oluşturması için destekli bir font zorunludur. Unicode fontları kullanmak geniş karakter setlerine sahip dillerin desteklenmesini sağlar.

Dilinizde klavye ile yazmak kolay mı?

Google Virtual Keyboard bilgisayarınızda Chrome tarayıcısı ile kullanabileceğiniz 70 farklı dil için 100’ü aşkın klavyeye sahiptir. Eğer dilinizin standardize edilmiş bir fontu yoksa, Debbie Anderson at the Script Encoding Initiative ile iletişime geçmeyi göz önünde bulundurun.

Bu neden önemli? Bireyler dillerinde yazma imkanına sahip olmadığında, başka bir dile yavaş bir kayma gözlemlemek mümkündür. Örneğin, Etiyopya’da, çoğu aygıt Ge’ez scripti önceden yüklenmiş şekilde gelmemektedir. Bunun sonucunda online kullanımda Latin alfabesine doğru yavaş bir dönüşüm olmuş, bu da gençler arasında İngilizce’ye doğru bir dil değiştiriminie sebep olmuştur. Kendi dilinde yazmak ve mesajlaşmak imkanı, o dili hayatta tutabilmek için dijital çağda esastır.

Telefonunuzda otomatik düzeltmeli klavye mevcut mu?

Pek çok akıllı telefon klavyenize kurabileceğiniz belli bir sayıda dil ile birlikte gelir. Telefonunuzda halihazırda mevcut olmayan klavyeler için mobil cihazlar için Google Klavye olan Gboard’a göz atın. Hem IOS hem Android için pek çok dili desteklemektedir.

Diliniz için uygun bir telefon klavyesi mevcut değilse, teknik sektördeki insanlarla bir klavye veya girdi metodu geliştirmek için birlikte çalışmayı düşünebilirsiniz. Başlamanıza yardımcı olacak birkaç kaynak: Keyman, Microsoft Keyboard Builder  ve SIL Ukelele. İnternet üzerinden klavye veya başka bir girdi metodu kurulumu yapmanın sizi güvenlik risklerine karşı açık hale getirebileceğini aklınızda bulundurun.

Bu neden önemli? Kendi dilinizde mesajlaşabilme ve sosyal medya kullanabilme imkanı dijital uzun ömürlülük için önemlidir. Otomatik düzeltme gündelik kullanımda kolaylık sağlamanın yanı sıra dili öğrenenler için de faydalı bir araçtır.

Dilinizin halihazırda bir ISO kodu, fontları ve klavyesi varsa dilinizin dijital varlığını daha da sağlamlaştırmak için konuşmadan metne, metinden konuşmaya ve bilgisayarlı çeviri gibi ileri dil teknolojileri de mevcuttur. Daha fazla bilgi için Language Digitization Initiative’e göz atın.

Daha fazla okuma için açık dil teknolojileri manifestosu https://openlt.org/ ‘e bakınız; dilinizin dijital teknolojiye kazandırılmasını nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek için harika bir yerdir.

Yoğun Pratik Teknikleri

Yoğun pratik imkanı sağlayan ortamlar her seviyeden konuşucunun birbirleriyle ve dilleri ile bağ kurabilmesi için mükemmeldir. Bir yoğun pratik grubu kurmak için dili %100 akıcı bir şekilde konuşuyor olmanıza gerek yoktur; dile yetkinliğin az olması bazen genç konuşucuların temel sözcükleri öğrenebileceği küçük bir programın yaratılmasının önüne geçebilmektedir ama böyle olmak zorunda değildir! Kendiniz ve komüniteniz için yoğun pratik fırsatları yaratmak için birkaç seçenek:

Bireysel ya da Küçük Grup ile Yoğun Pratik

  • Konuşmanın miras ses kayıtları ve video kayıtlarını dinleyin.
  • Başka bir konuşucu ile online veya yüz yüze iletişime geçin
  • Online ders verme fırsatları
  • Dilinizi öğretmek/paylaşmak için hesap açın. iTalki ve Verbling gibi websiteleri özel dil dersi verenleri desteklemektedir.
  • Bir çırak-usta programı bulun veya yaratın.
  • Dilinizde okuryazarlık becerilerinizi geliştirin.
  • Dilinizde mesaj ve emailler yollayın; örneğin, dilinizi paylaşmak için WhatsApp, Telegram, WeChat gruplarını kullanabilirsiniz.
  • Smileys India Hint İşaret Dili’ne (IPSL) dair farkındalık yaratmak için WhatsApp üzerinden bir yıl boyunca her gün IPSL’de farklı bir işaret yollamıştır.
  • Dilinizi öğrenmeye yönelik online kursların olup olmadığını görmek için Yaşayan Diller’in raporunu inceleyiniz : Learning Languages Online: A Guide to Studying Endangered, Under-resourced and Minority Languages

Komünite Yoğun Pratiği

  • Küçük çocuklar için dil yuvaları: öğretim becerileri olan, süreci kolaylaştıracak birine başvurun. Dil yuvaları aslen Yeni Zelanda’da geliştirilmiştir. Genellikle gün boyunca dillerini konuşarak çocuklara bakım sağlayan topluluk üyeleri tarafından işletilmektedirler. Dil yuvası programlarının gayesi okul öncesi çağındaki çocukları, hala anadil konuşucusu seviyesinde dili edinebilecek kadar küçüklerken, dilleri ve kültürleri ile sarmalamaktır. First Peoples’ Cultural Council web sitesinde dil yuvalarının başvurduğu eğitim araçlarıyla ilgili bilgi edinin. Başarılı bir dil yuvası örneği için Kielipezä’ya göz atın.
  • Aileler için dil programları
  • Haftalık resmi olmayan buluşmalar aracılığıyla aktif yoğun pratik
  • Greymorning’in Accelerated Second Language Acquisition
    (ASLA) (Hızlandırılmış İkinci Dil Edinimi)’ne dair bilgi edinin.
  • Her yaştan insanlar için dil, şiir ve müzik yarışmaları
  • O dilde çekilmiş filmler izlemek – veya o dilde çekilmiş bir film yaratmak!
  • O dilde albümler dinlemek- ya da o dilde bir albüm yaratmak!
  • Dilin kuliner kullanımı: dilinizde yemek yapmak ve yemek üzerine konuşmak

Tabelalar, Medya ve Dilin Tanıtımı
• Radyo programları dilinize ilişkin içerikleri yaygınlaştırmak için faydalı olabilir
• Podcastler dilinizde hikayeleri ve tartışmaları depolayabilir ve öne çıkarabilir

  • Mobil ve sosyal medya için araçlar
    • Sokak tabelaları bir yerin orijinal dilsel peyzajını görünür kılabilir. Sokak tabelaları aynı zamanda dilinizi halkın gözleri önüne taşır. Welsh Language Society Galler’deki tabelaların iki dilli olması için yıllarca mücadele etmiştir.
    • Yerel dillerde haritalar, dilin vatan ile ilişkisini kuvvetlendirebilir
  • Moda şovları yerli yetenekli bireyleri öne çıkarabilir
    • ‘Meme’ler[3] sosyal medya kullanımını dallandırıp budaklandırmanın yanı sıra mizah ve kültüre özgü esprileri öne çıkarabilir. ‘Meme’ler hakkında ilham kaynağı için anadilde ‘meme’ üretimini desteklemek için her yıl düzenlenen bir online etkinlik olan #MemeML’i inceleyin
  • YouTube kanalları dilinizin online varlığını kuvvetlendirebilir
    • Facebook grupları konuşucuların daha özel bir uzamda bağlantı kurmalarını sağlayabilir
    • Dilinizin bir “Twitter komünitesi” var mı? Yoksa, bir Twitter hesabı açın, dilinizde Tweetler atmaya başlayın ve dilinizin ismiyle bir hashtag ekleyin!
    • Dilinizde Vikipedi sayfası var mı? Vikipedi dilinizde öğrenmeyi destekler ve dilinizin kurgu olmayan ve akademik literatürde kullanımı için zemin hazırlar.

Miras dil yetkinliği ile ilişkili ekonomik olanaklar
• Turizm ve kültürel deneyimler
• Dilin dijital gelişimine katılım (uygulamalar, oyunlar, web siteleri vb.)
• Çeviri (sağlık, yasal ve eğitimsel alanlarda)

  • Kitaplar yayınlamak; ekitap olanakları
  • Aktarılabilir teknik beceriler ile müzik, TV, film piyasaya sürmek

Fon Kaynakları

Bir çok tehlike altındaki diller topluluğu programlarını filizlendirmek ve sürdürülebilir kılmak için kaynaklara ihtiyaç duymaktadır. Dil dokümantasyonu ve canlandırmasına fon sağlayan organizasyonları ve vakıfları içeren kullanışlı bir liste derledik: bu sayfayı düzenli olarak güncelliyor olacağız.

[1] Flash mob, kamusal bir alanda insanların bir anda belirip kısa bir gösteri düzenlediği ve hemen dağıldığı etkinliklere denir. (Ç.N.)

[2] Lexicon bir kişinin, dilin veya bilgi alanının kelime dağarcığıdır. (Ç.N.)

[3] Meme (okunuşu: miim) resimler üzerine yazı yazılarak güldürüyü amaçlayan bir tür görsel form. Türkiye’deki karşılığı “caps” adıyla çıkmıştır. (Ç.N.)

 

Türkçe bir karşılık bulamadık.

Related Articles

SOSYAL MEDYADA BİZ

1,242BeğenenlerBeğen
1,583TakipçilerTakip Et
879TakipçilerTakip Et
681AboneAbone Ol

SON YAZILAR

EN ÇOK OKUNANLAR